Nike RTFKT NFT davası: Web3 dünyasının bir dönüm noktası
RTFKT, dijital moda ve teknolojiye odaklanan bir şirkettir ve 2021 yılında Nike tarafından satın alınmıştır. Şirket, ikonik Swoosh tasarımına sahip NFT dijital ve fiziksel spor ayakkabılar piyasaya sürmüştür, ancak 3 Aralık 2024 tarihinde operasyonlarını kapatacağını duyurmuştur. Şirket, X platformunda (eski Twitter) şunları belirtmiştir: "Bugün RTFKT’nin operasyonlarını kademeli olarak sonlandırma planımızı duyuruyoruz. Geçmişe bakıldığında, birlikte elde ettiğimiz başarılarla son derece gurur duyuyoruz."
RTFKT, 2021'de NFT platformunda 10.000 dolarlık spor ayakkabı satışı ile piyasaya girdiğinden beri, hızlıca Ethereum tabanlı bir NFT ve fiziksel koleksiyon ekosistemi kurdu ve bu süreçte tanınmış sanatçılarla işbirliği yaptı.
2024 yıl sonu kapanışından sonra, bu spor markası devi 5 milyon dolarlık bir toplu dava ile karşı karşıya kalıyor. Davacı taraf, şirketin satın aldığı NFT markası RTFKT'nın sahipleri, şirketin marka etkisini ve uzun vadeli vizyonunu kullanarak RTFKT NFT'lerini pompaladığını, ancak sonuçta projeyi "sessizce terk ettiğini" iddia ediyor ve bunun "yumuşak halı çekme" (soft rug pull) olarak adlandırıldığını belirtiyor.
Bu dava, kripto dünyasında en çok dikkat çeken hukuki savaşlardan biri haline geldi ve ayrıca ABD mahkemelerinin NFT'nin doğası ve marka sorumluluğunu sistematik olarak inceleyeceği önemli bir emsal olma potansiyeline sahip. Bu durum, Web3 sektöründeki geleneksel işletmelerin uyum sınırlarını derinden etkileyecektir.
"Soft rug" tanımı
Deneyimli kripto avukatı Carlo D'Angelo, bu tür davaların temel farkının, "yumuşak rug pull"un şiddetli bir satış olmadığını, bunun yerine proje ekiplerinin aşamalı olarak - ancak öznel bir niyet veya önemli bir ihmal ile - belirlenen gelişim yolundan sapmaları olduğunu belirtmektedir. Bu, başlangıçta hayal gücü olan NFT'lerin zamanla değer kaybetmesine neden olmaktadır.
Davalı (NFT sahibi) şunu iddia edecektir: Şirketin marka tanıtımı, kullanıcıların projenin sürekli gelişeceğine dair makul bir beklentiye sahip olmasına neden oldu ve RTFKT'nin nihayet kapatılması aslında kayba yol açtı.
Şirketin ticari olarak sürdürülemez bir projeyi sonsuza dek yürütme yasal yükümlülüğü yoktur.
"Kaydedilmemiş Menkul Kıymetler" ile ilgili mi?
Mevcut ABD menkul kıymetler yasası belirleme standartlarına (yani "Howey testi") göre, mahkeme RTFKT NFT'nin bir "yatırım sözleşmesi" olarak satılıp satılmadığını değerlendirecektir.
D'Angelo, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) şu anda kripto politikalarında daha esnek bir tutum sergilediğini belirtmesine rağmen, mahkemelerin önceki davalara dayanarak bağımsız bir şekilde karar vereceğini, SEC'in görüşlerine tabi olmayacaklarını ifade etti.
Bu şunu ifade ediyor: Davacının bu NFT'lerin menkul kıymet olduğunu kanıtlaması kolay olmayacak.
Tüketicileri yanıltmış olabilir mi?
Bu dava sadece "menkul kıymetler yasası" dava mantığına dayanmıyor, davacı takım ayrıca "çift yol" stratejisi de benimsedi:
Bir yandan davalının NFT'leri tanıtırken yeterli açıklama yapmamakla suçlandığı;
Diğer taraftan, New York ve Kaliforniya gibi eyaletlerin tüketici koruma yasalarına atıfta bulunarak, davalı tarafından taahhüt edilen "gelecekteki kullanılabilirlik ve sürekli destek" vaadinin yerine getirilmediğini suçluyor.
Bu strateji, "menkul kıymet tanıma" kazanamasa bile, tüketici koruma açısından tazminat talep etme konusunda başarılı olabilir.
RTFKT'nin kapatılması önemli bir kanıt mı oldu?
Bir dereceye kadar, evet. RTFKT markasının resmi kapanışı, davacı tarafından davalı tarafından projenin terk edildiği ve tanıtımın ihlal edildiği önemli bir gerçek olarak görülmektedir. NFT sahipleri, bu dijital varlıkları satın alırken, şirketin bu ekosisteme sürekli kaynak yatırımı yapacağına ve destek vereceğine dair "makul bir beklenti" içinde olduklarını düşünüyor.
Davanın sonucu Web3 dünyasını nasıl etkileyecek?
D'Angelo'nun tahmini: Mahkemenin "menkul kıymet taleplerini" reddetmesi muhtemel, ancak davacıların "tüketici hakları" açısından kısmi bir zafer elde etme olasılığını dışlamıyor.
Sonuç ne olursa olsun, bu dava marka sahipleri için bir uyarıdır:
Eğer davacı kazanırsa, işletmelerin Web3 dünyasındaki davranışları daha sıkı bir şekilde incelenecektir;
Şirketler gelecekte NFT çıkarırken, uzun vadede yerine getirilmesi zor olan "sürekli destek" veya "gelecek işlevler" gibi vaatlerden kaçınmalıdır;
Hatta markanın genel olarak NFT'ye yatırım yapma isteğinin azalmasına neden olabilir.
Kısaca
Bu NFT davası sadece sıradan bir hukuki anlaşmazlık değil, Web3 dünyasına aşağıdaki üç derin etkiyi getirecek:
NFT'nin menkul kıymet olarak yargısal tanımı;
Geleneksel markalar dijital varlıklar için uzun vadeli sorumluluk taşımalı mı;
Şirketler Web3'te yenilik ile hukuki riskleri nasıl dengelemeli.
Gelecekte, belki de her bir "mint now, roadmap later" NFT projesi daha fazla hesap verme sorumluluğuyla karşılaşacaktır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
7
Repost
Share
Comment
0/400
FlashLoanKing
· 08-08 16:56
Başka bir parti kaçışı.
View OriginalReply0
FUD_Whisperer
· 08-08 05:12
Bir başka mantıksız patlama daha
View OriginalReply0
BTCBeliefStation
· 08-05 22:00
mahkum mahkum, erken gg olmalıydı
View OriginalReply0
tokenomics_truther
· 08-05 21:56
yine başka bir web3 dolandırıcılığı smh
View OriginalReply0
AirdropHarvester
· 08-05 21:48
insanları enayi yerine koymak yine insanları enayi yerine koymak oldukça yorucu
Nike RTFKT NFT davası: 500 milyon dolarlık toplu dava Web3 Uyumluluk sınırlarını yeniden şekillendirecek
Nike RTFKT NFT davası: Web3 dünyasının bir dönüm noktası
RTFKT, dijital moda ve teknolojiye odaklanan bir şirkettir ve 2021 yılında Nike tarafından satın alınmıştır. Şirket, ikonik Swoosh tasarımına sahip NFT dijital ve fiziksel spor ayakkabılar piyasaya sürmüştür, ancak 3 Aralık 2024 tarihinde operasyonlarını kapatacağını duyurmuştur. Şirket, X platformunda (eski Twitter) şunları belirtmiştir: "Bugün RTFKT’nin operasyonlarını kademeli olarak sonlandırma planımızı duyuruyoruz. Geçmişe bakıldığında, birlikte elde ettiğimiz başarılarla son derece gurur duyuyoruz."
RTFKT, 2021'de NFT platformunda 10.000 dolarlık spor ayakkabı satışı ile piyasaya girdiğinden beri, hızlıca Ethereum tabanlı bir NFT ve fiziksel koleksiyon ekosistemi kurdu ve bu süreçte tanınmış sanatçılarla işbirliği yaptı.
2024 yıl sonu kapanışından sonra, bu spor markası devi 5 milyon dolarlık bir toplu dava ile karşı karşıya kalıyor. Davacı taraf, şirketin satın aldığı NFT markası RTFKT'nın sahipleri, şirketin marka etkisini ve uzun vadeli vizyonunu kullanarak RTFKT NFT'lerini pompaladığını, ancak sonuçta projeyi "sessizce terk ettiğini" iddia ediyor ve bunun "yumuşak halı çekme" (soft rug pull) olarak adlandırıldığını belirtiyor.
Bu dava, kripto dünyasında en çok dikkat çeken hukuki savaşlardan biri haline geldi ve ayrıca ABD mahkemelerinin NFT'nin doğası ve marka sorumluluğunu sistematik olarak inceleyeceği önemli bir emsal olma potansiyeline sahip. Bu durum, Web3 sektöründeki geleneksel işletmelerin uyum sınırlarını derinden etkileyecektir.
"Soft rug" tanımı
Deneyimli kripto avukatı Carlo D'Angelo, bu tür davaların temel farkının, "yumuşak rug pull"un şiddetli bir satış olmadığını, bunun yerine proje ekiplerinin aşamalı olarak - ancak öznel bir niyet veya önemli bir ihmal ile - belirlenen gelişim yolundan sapmaları olduğunu belirtmektedir. Bu, başlangıçta hayal gücü olan NFT'lerin zamanla değer kaybetmesine neden olmaktadır.
Davalı (NFT sahibi) şunu iddia edecektir: Şirketin marka tanıtımı, kullanıcıların projenin sürekli gelişeceğine dair makul bir beklentiye sahip olmasına neden oldu ve RTFKT'nin nihayet kapatılması aslında kayba yol açtı.
Davalı taraf ise şöyle savunma yapabilir:
"Kaydedilmemiş Menkul Kıymetler" ile ilgili mi?
Mevcut ABD menkul kıymetler yasası belirleme standartlarına (yani "Howey testi") göre, mahkeme RTFKT NFT'nin bir "yatırım sözleşmesi" olarak satılıp satılmadığını değerlendirecektir.
D'Angelo, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) şu anda kripto politikalarında daha esnek bir tutum sergilediğini belirtmesine rağmen, mahkemelerin önceki davalara dayanarak bağımsız bir şekilde karar vereceğini, SEC'in görüşlerine tabi olmayacaklarını ifade etti.
Bu şunu ifade ediyor: Davacının bu NFT'lerin menkul kıymet olduğunu kanıtlaması kolay olmayacak.
Tüketicileri yanıltmış olabilir mi?
Bu dava sadece "menkul kıymetler yasası" dava mantığına dayanmıyor, davacı takım ayrıca "çift yol" stratejisi de benimsedi:
Bu strateji, "menkul kıymet tanıma" kazanamasa bile, tüketici koruma açısından tazminat talep etme konusunda başarılı olabilir.
RTFKT'nin kapatılması önemli bir kanıt mı oldu?
Bir dereceye kadar, evet. RTFKT markasının resmi kapanışı, davacı tarafından davalı tarafından projenin terk edildiği ve tanıtımın ihlal edildiği önemli bir gerçek olarak görülmektedir. NFT sahipleri, bu dijital varlıkları satın alırken, şirketin bu ekosisteme sürekli kaynak yatırımı yapacağına ve destek vereceğine dair "makul bir beklenti" içinde olduklarını düşünüyor.
Davanın sonucu Web3 dünyasını nasıl etkileyecek?
D'Angelo'nun tahmini: Mahkemenin "menkul kıymet taleplerini" reddetmesi muhtemel, ancak davacıların "tüketici hakları" açısından kısmi bir zafer elde etme olasılığını dışlamıyor.
Sonuç ne olursa olsun, bu dava marka sahipleri için bir uyarıdır:
Kısaca
Bu NFT davası sadece sıradan bir hukuki anlaşmazlık değil, Web3 dünyasına aşağıdaki üç derin etkiyi getirecek:
Gelecekte, belki de her bir "mint now, roadmap later" NFT projesi daha fazla hesap verme sorumluluğuyla karşılaşacaktır.